Etiket anksiyete

Panik Bozukluk

Panik Bozukluk Nedir?

Panik Bozukluk, toplumda çoğu zaman panik atak ile karıştırılır. Oysa panik atak, tek başına yaşanabilen ani korku nöbetleridir; Panik Bozukluk ise bu atakların tekrar etmesi, kişinin yaşamını kısıtlaması ve sürekli yeni ataklar yaşayacağına dair kaygı duyması ile tanımlanan bir anksiyete bozukluğudur. Genellikle genç erişkin yaşlarda (özellikle 25–35 yaş arası) başlar ve kadınlarda yaklaşık iki kat daha sık görülür.


Mitolojik Köken

“Panik” kelimesi, Yunan mitolojisindeki “Pan”dan gelmektedir. Pan, çobanların ve kırların tanrısı olarak bilinir; yarı insan yarı keçi formunda tasvir edilir. Mitolojide aniden ortaya çıkıp insanları ve hayvanları korkutmasıyla tanınır. Bu nedenle, günümüzde ani başlayan ve yoğun korkuyla seyreden bu klinik tabloya Panik Bozukluk adı verilmiştir.


Panik Atak Belirtileri

Panik atağın tipik özelliği, belirtilerin dakikalar içinde hızla şiddetlenmesidir. Aşağıdaki belirtilerden en az dört tanesinin aynı anda ortaya çıkması panik atağı düşündürür:

  • Çarpıntı, kalp atışlarında hızlanma
  • Terleme
  • Titreme veya sarsıntı
  • Nefes darlığı ya da boğulma hissi
  • Göğüs ağrısı ya da sıkışma
  • Bulantı veya karın ağrısı
  • Baş dönmesi, sersemlik ya da bayılma hissi
  • Derealizasyon (gerçeklik duygusunun kaybı) veya depersonalizasyon (bedenden ayrılma hissi)
  • Kontrolünü kaybedeceği ya da “delireceği” korkusu
  • Ölüm korkusu
  • Uyuşma, karıncalanma hissi
  • Üşüme ya da ateş basması

Belirtiler genellikle ilk 10 dakikada zirveye ulaşır, ardından yavaş yavaş azalır.


Panik Bozukluğun Gelişimi

Tekrarlayan ataklar sonucunda kişi günlük yaşamında kaçınma davranışları geliştirebilir. Kapalı alanlara girmemek, toplu taşıma kullanmamak, kalabalıklardan uzak durmak veya evden çıkamamak gibi davranışlar agorafobi olarak tanımlanır. Bu durum zamanla sosyal ve mesleki işlevselliği ciddi şekilde bozabilir.


Bilişsel-Davranışçı Açıklama

Bilişsel ve Davranışçı Psikoterapi kuramına göre, panik bozukluğu olan bireylerin bedensel tepkileri aslında normaldir. Sorun, bu belirtilerin yanlış ve felaketleştirici şekilde yorumlanmasından kaynaklanır.

Örneğin:

  • Normal bir kalp çarpıntısı → “Kalp krizi geçiriyorum” şeklinde yorumlanır.
  • Baş dönmesi → “Bayılacağım ve kontrolümü kaybedeceğim” düşüncesine yol açar.

Bu düşünce hataları atağı tetikler ve kısır döngü başlar.


Eşlik Eden Durumlar

Panik Bozukluğu uzun süre yaşayan kişilerde depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu ve somatizasyon bozukluğu da sıklıkla tabloya eşlik edebilir.


Tedavi

Panik Bozukluk, doğru tedavi ile yüksek oranda kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır.

Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Düzenli uyku, alkol kısıtlaması, egzersiz gibi adımlar tedaviyi destekler.

Psikoterapi: En etkili yöntem Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’dir. Yanlış düşünce kalıplarının fark edilmesi ve yeniden yapılandırılması ile belirtiler hızla azalır.

İlaç Tedavisi: Gerektiğinde antidepresanlar (özellikle SSRI’lar) tercih edilir. Bazı durumlarda kısa süreli olarak benzodiazepinler de kullanılabilir.

Randevu Al

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Tanım, Belirtiler ve Tedavi

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB), insanların günlük yaşamlarını etkileyen, sürekli bir endişe, gerilim ve gerginlik duygusuyla karakterize edilen bir ruh sağlığı bozukluğudur.

Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler ve olağan yaşam etkinliklerini sürdürmesini engelleyebilir. YAB yaşayan kişiler her durumda en kötü olasılığı düşünür, kontrolün kendi ellerinde olmadığını kabullenmekte zorlanır ve çoğu zaman olumlu ihtimalleri göz ardı eder.

Endişe genellikle sağlık, aile, para veya iş gibi konulara odaklanır. Kontrol edilemez hale gelen bu kaygı hali en az 6 ay boyunca, neredeyse her gün ve gün boyu devam eder.


Görülme Sıklığı

YAB’ın yaşam boyu görülme sıklığı yaklaşık %5–6’dır. Yani her 100 kişiden 5–6’sı hayatlarının bir döneminde bu rahatsızlığı yaşayabilir.
Ayrıca YAB, yaşlılıkta en sık görülen anksiyete bozukluğu olarak bilinir.


Belirtiler

Yaygın Anksiyete Bozukluğu’nun tipik belirtileri şunlardır:

  • Sürekli endişe ve gerginlik hissi
  • Zihinde durmadan dolaşan kötümser düşünceler
  • Kas gerginliği ve huzursuzluk
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Dikkat dağınıklığı veya uyku sorunları
  • Fiziksel şikâyetler (baş ağrısı, mide rahatsızlığı vb.)
  • Anksiyete nedeniyle belirli durumlardan veya etkinliklerden kaçınma

YAB Nasıl Gelişir?

YAB genellikle çocukluk ve genç erişkinlik döneminde başlar, sinsi ve yavaş bir seyir gösterir. Belirtiler dönemsel olarak azalabilir veya alevlenebilir. Stresli yaşam olayları olduğunda şikâyetler genellikle artar.

Hastalığın oluşumunda şu faktörler rol oynar:

  • Kalıtsal etkenler
  • Beyin kimyasındaki değişiklikler
  • Kişilik özellikleri
  • Stresli yaşam olayları

Hastalar çoğu zaman yorgunluk, gerginlik, kas ağrısı ve baş ağrısı gibi bedensel şikâyetlerle psikiyatri dışı branşlara başvurur. Bu durum, doğru tanının konmasını ve tedavinin başlamasını geciktirebilir.


Tedavi Seçenekleri

1. Psikoterapi

2. İlaç Tedavisi

  • Antidepresanlar (SSRI, SNRI grubu) sıklıkla kullanılır.

3. Doğal Yöntemler

  • Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri gibi stres azaltıcı teknikler faydalı olabilir.

4. Yaşam Tarzı Düzenlemeleri

  • Düzenli egzersiz
  • Sağlıklı beslenme
  • Yeterli uyku
  • Stres yönetimi becerileri

Sonuç

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir ruh sağlığı sorunudur. Ancak doğru tanı, uygun tedavi ve destekle belirtiler kontrol altına alınabilir.

Erken tanı ve tedavi, hem semptomların azalmasına hem de daha sağlıklı bir yaşam sürmeye yardımcı olur. Her durumda, profesyonel bir sağlık uzmanına başvurmak en doğru yaklaşımdır.

Randevu Al

Hastalık Kaygısı Bozukluğu

Hastalık Kaygısı Bozukluğu Nedir?

Hastalık Kaygısı Bozukluğu (eski adıyla Hipokondriazis veya “Hastalık Hastalığı”), kişinin bedensel belirtilerini veya olası hastalıkları aşırı ve sürekli kaygıyla yorumladığı bir ruhsal sağlık sorunudur. Son dönemlerde sağlık bilgilerine erişimin kolaylaşması ve sosyal medyanın etkisiyle, doğru bilgiye ulaşmakta zorlanan bireylerde bu kaygılar giderek artmaktadır.

Toplumda görülme sıklığı yaklaşık %4-6’dır. Ancak, özellikle Panik Bozukluk, Depresif Bozukluk, Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Somatik Tip Hezeyanlı Bozukluklarla birlikte görüldüğünde tanı ve sıklık konusunda kesin sayılar vermek zordur.


DSM-V ve Sınıflandırma

Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-V sınıflandırmasına göre Hastalık Kaygısı Bozukluğu, Bedensel Belirti Bozuklukları başlığı altında ele alınır. Bu başlık altında başlıca alt gruplar şunlardır:

  1. Bedensel Belirti Bozukluğu
  2. Hastalık Kaygısı Bozukluğu
  3. Dönüştürme (Konversiyon) Bozukluğu
  4. Yapay Bozukluk

Hastalık Kaygısı Bozukluğu ile Bedensel Belirti Bozukluğu’nun belirti kümesi birbirine yakındır. Temel özellik, kişinin bedensel bir hastalığı olduğunu veya olacağını düşünerek yoğun kaygı yaşaması ve bu kaygının gündelik yaşamını etkilemesidir. Tetkik, tedavi ve doktor kontrolleri genellikle kısa süreli rahatlama sağlar; ancak kalıcı bir güven duygusu nadiren gelişir.


Neden Daha Sık Görülüyor?

Son yıllarda bu bozukluğun daha sık gündeme gelmesinin birkaç nedeni vardır:

  1. Bilgi bombardımanı ve güvenilirlik sorunları: İnternet, sosyal medya ve TV programları üzerinden ulaşılan bilgiler güvenilir olmayabilir. Bilimsel referansların eksik veya manipüle edilmiş olması yanlış yorumlara yol açar.
  2. Tıbbi eğitim eksikliği: Tıbbi bilgisi olmayan kişilerce verilen kısa bilgiler, kolay anlaşılır olduğu için daha inandırıcı olur.
  3. Veri yorumlama hataları: Örneğin, internetteki baş ağrısı listesinde beyin tümörleri gibi nadir nedenlerin yer alması, olasılıkların yanlış algılanmasına sebep olur.
  4. Belirtiyi tek başına değerlendirme hatası: Tanı koymak için birden fazla belirtiyi değerlendirmek gerekir; tek belirtiyle tanıya ulaşmak yanıltıcıdır.
  5. Tıbbi tedavilere yönelik çarpıtılmış algılar: Yan etki, komplikasyon ve alerji gibi bilgiler, bazı ticari ürünlerin (vitamin, takviye, bitkisel ürünler) pazarlanması için kullanılır ve modern tıbba güveni azaltabilir.

Belirtiler ve Günlük Hayata Etkisi

Hastalık Kaygısı Bozukluğu olan kişiler:

  • Sürekli bedensel sağlığıyla ilgili endişe yaşar.
  • En ufak belirtiyi abartılı şekilde yorumlar.
  • Gerekmediği halde sık sık tetkik veya doktor arayışına girer.
  • Gündelik yaşam aktiviteleri aksayabilir, iş ve sosyal yaşam olumsuz etkilenebilir.
  • Panik atak veya depresif belirtiler eşlik edebilir.

Belirtiler, ağrı, uyuşma, karıncalanma ve yanma gibi psikojenik bedensel hislerle birleştiğinde daha da yoğunlaşabilir.


Ne Yapmalı?

  1. Gereksiz tetkik ve mükerrer doktor ziyaretlerinden kaçının.
  2. Tanı koyabilmek için geniş ve güvenilir tıbbi bilgi birikiminin gerektiğini kabul edin.
  3. Tek bir belirtiyle tanı koyulamayacağını bilin; belirtiler kümesini değerlendirmek gerekir.
  4. Beyninizin olasılıkları abartma eğiliminin farkında olun; en kötü senaryoya odaklanmak yanıltıcıdır.
  5. İnternetten gelen belirsiz veya reklam amaçlı bilgilere şüpheyle yaklaşın; gerekirse aile hekimi veya profesyonel bir uzmandan doğrulama alın.

Gündelik yaşamınızı bozacak düzeyde kaygı yaşıyorsanız veya panik atak, depresif belirtiler eşlik ediyorsa mutlaka Psikiyatrist veya Klinik Psikolog gibi profesyonellere başvurmanız gerekir.

Randevu Al