Arşiv 14/Şubat/ 2024,Çar

Bilişsel Davranışçı Terapi

Giriş

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), temelleri Aaron T. Beck tarafından atılmış, modern psikoterapi yöntemlerinden biridir. Kısa sürede dünyada en yaygın kullanılan terapi yaklaşımlarından biri haline gelmiştir. Bunun en önemli nedenleri:

  • Bilimsel kanıtlara dayalı olması
  • Hızlı yanıt alınabilmesi
  • Kullanılan tekniklerin ölçülebilir ve değerlendirilebilir olmasıdır.

Tarihsel Gelişim

İlginçtir ki Beck, kariyerine bir psikanalist olarak başlamıştı. Psikanalize dair geliştirdiği “acı çekme arzusu” kuramını test ederken beklediği sonuçları bulamadı ve psikanalizle ilgili soru işaretleri arttı. Bunun üzerine davranışçı psikolojiden yararlanarak daha bilimsel temellere dayalı bir yöntem geliştirmeye yöneldi. İşte bu arayış Bilişsel Davranışçı Terapi’nin doğuşunu hazırladı.


Etkinliği ve Kullanım Alanları

BDT’nin etkinliği yüzlerce bilimsel çalışmayla kanıtlanmıştır. Uluslararası tedavi kılavuzlarında, bazı psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde ilaçsız, tek başına uygulanabileceği belirtilir.

En etkili olduğu alanlardan bazıları:

  • Hafif ve orta düzey depresyon
  • Panik bozukluk
  • Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
  • Sosyal fobi ve diğer anksiyete bozuklukları
  • Yeme bozuklukları
  • Aile ve çift terapileri

Ayrıca, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi biyolojik tedavilerin ön planda olduğu hastalıklarda da destekleyici yöntem olarak fayda sağlar.

Önemli bir avantajı da, tekrarlama riskini azaltmasıdır. Yani BDT yalnızca semptomları hafifletmekle kalmaz, uzun vadede koruyucu etki de gösterir.


Temel Yaklaşım

BDT’nin çıkış noktası, duygu–düşünce–davranış üçlüsünün birbirini karşılıklı olarak etkilediği varsayımıdır.

  • Olumsuz düşünceler → olumsuz duygular → işlevsiz davranışlar
  • Bu döngüye müdahale edildiğinde kişinin ruhsal sağlığı güçlenir.

İnançlar ve Bilişsel Çarpıtmalar

BDT, kişinin temel inançları ve ara inançları üzerine çalışır.

  • Temel inançlar: Kendimiz, diğerleri ve dünya hakkında en derin algılarımızdır.
  • Ara inançlar: Bu temel algılardan türeyen “kurallar”dır.

Bunlar bazen işlevseldir, bazen de kişinin yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Örneğin:

  • “Mükemmel olmazsam değerli değilim.”
  • “Herkes beni eleştirecek.”

Bu düşünce hataları “bilişsel çarpıtmalar” olarak adlandırılır. Depresyon ve kaygı bozukluklarında çok sık görülür.


Şemalar ve Baş Etme Stratejileri

Daha derinde ise şemalar vardır. Bunlar erken dönem yaşantılarla şekillenir ve stres dönemlerinde daha belirgin hale gelir.

Şemalara karşı bireyler üç temel strateji kullanır:

  1. Teslim (şemaya boyun eğmek)
  2. Kaçınma (durumdan uzaklaşmak)
  3. Aşırı telafi (tam tersini yapmaya çalışmak)

Bu stratejiler bazen geçici rahatlama sağlasa da uzun vadede sorunların devam etmesine yol açar.


Terapi Süreci

BDT, yalnızca “oturup geçmişi anlatmak” değildir. Yapılandırılmış, hedef odaklı ve aktif katılım gerektiren bir süreçtir.

  • Terapist ve danışan iş birliği yapar.
  • Seanslarda belirli teknikler (ör. düşünce kayıtları, davranış denemeleri, maruz bırakma) uygulanır.
  • Danışan seans dışında ödevler yaparak sürece aktif şekilde katılır.
  • Değişim için motivasyon çok önemlidir. Kişi değişime istekli değilse, terapi sınırlı fayda sağlar.

Sonuç

Bilişsel Davranışçı Terapi, modern psikoterapinin en güçlü ve en çok araştırılmış yöntemlerinden biridir.

  • Depresyon ve kaygı bozuklukları başta olmak üzere birçok ruhsal sorunda etkili bir tedavi seçeneği sunar.
  • Kısa sürede ölçülebilir değişim sağlar.
  • Nüksleri önlemede uzun vadeli fayda sağlar.

Doğru motivasyon ve profesyonel rehberlik ile BDT, bireylerin hayatında kalıcı dönüşümler yaratabilir.

Randevu Al

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT)

Kabul ve Adanmışlık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy – ACT)

Günümüzde birçok kişi stres, kaygı ve depresyon gibi zihinsel sağlık sorunlarıyla karşılaşmaktadır. Dr. Steven C. Hayes tarafından 1980’lerde geliştirilen Kabul ve Adanmışlık Terapisi (ACT), bu tür sorunlarla baş etme ve yaşam kalitesini artırma konusunda etkili bir psikoterapi yaklaşımı sunar.

Terapinin Uygulama Şekli

ACT terapisi bireysel veya grup seansları şeklinde uygulanabilir. Terapist, bireyin duygusal deneyimlerini anlamasına yardımcı olur, yaşam değerlerini keşfetmesine rehberlik eder ve bu değerler doğrultusunda kararlılık göstermesi için destek verir. Danışanlar, terapistin rehberliğinde çeşitli egzersizler aracılığıyla hayatlarına anlam katmayı ve duygusal esneklik geliştirmeyi öğrenirler.

ACT’in BDT ile İlişkisi

ACT, kökeni Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’ye dayanan ve “3. kuşak terapiler” arasında yer alan bir yaklaşımdır.

  • BDT veya Ellis’in Akılcı Duygusal Davranış Terapisi gibi yöntemlerde amaç, olumsuz otomatik düşünceleri sorgulamak, kanıtlarla test etmek ve daha işlevsel alternatif düşünceler geliştirmektir.
  • ACT ise olumsuz düşünceleri değiştirmeye çalışmaz; onları kabul etmeye, benlikle olan ilişkilerini anlamaya ve işlevsel şekilde yönetmeye odaklanır.

Bu yaklaşım, olumsuz düşünceleri “onaylamak” anlamına gelmez. Aksine, düşünceleri bağlam içinde görmeyi ve kişinin yaşam değerleri doğrultusunda hareket etmesini kolaylaştırır.

Psikolojik Esneklik ve 6 Temel Bileşen

ACT’in temel hedefi, bireye psikolojik esneklik kazandırmaktır. Bu, zorluklara rağmen değerler doğrultusunda hareket edebilme kapasitesidir. ACT bu esnekliği geliştirmek için 6 bileşen üzerinde çalışır:

ACT HEXAGONU
  1. Kabul – Olumsuz duygu ve düşünceleri bastırmadan, direnmeden deneyimlemek.
  2. Bilişsel Ayrışma (Defusion) – Düşüncelerle özdeşleşmeyi azaltmak, onlara mesafeli bakabilmek.
  3. Şimdi ve Burada – Anı farkındalıkla yaşamak.
  4. Bağlamsal Benlik – “Gözlemleyen benlik” ile benlik algısını bağlama göre anlamak.
  5. Değerler – Kendi yaşamına yön veren kişisel değerleri keşfetmek.
  6. Değerlere Adanmış Davranışlar – Bu değerler doğrultusunda bilinçli, kararlı ve tutarlı eylemlerde bulunmak.

Terapi Sürecinin Faydaları

ACT, bireylere duygusal esneklik kazandırır ve değer temelli bir yaşam sürmelerine yardımcı olur. Bu sayede kişiler:

  • Zihinsel sağlıklarını güçlendirebilir,
  • Hayatlarında daha fazla anlam bulabilir,
  • Duygusal zorluklarla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabilirler.

Sonuç ve Önem

Her psikoterapi yaklaşımının kendine özgü avantajları ve sınırlılıkları vardır. Önemli olan, doğru yöntemin uygun danışan ve tanılarda kullanılmasıdır. Kabul ve Adanmışlık Terapisi, değerler temelli yapısı ve psikolojik esneklik kazandırma gücüyle günümüzde en çok tercih edilen 3. kuşak terapi yöntemlerinden biri olarak klinik uygulamalarda değerli bir yer edinmiştir.

Randevu Al

Şema Terapi

Şema Terapi Nedir?

Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) temellerinden beslenen, psikodinamik öğeleri de içine alan, özellikle erken dönem çocukluk yaşantıları ve temel duygusal ihtiyaçların karşılanma biçimleri üzerine odaklanan modern bir psikoterapi yaklaşımıdır. Jeffrey Young tarafından geliştirilmiş olup, özellikle kişilik bozuklukları ve kronik psikiyatrik sorunlarda, geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı alanlarda etkili bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.

Şemaların Kökeni ve İşleyişi

Şema kavramına ilk olarak BDT’nin kurucusu Aaron T. Beck 1970’lerde değinmiştir.

  • Şemalar, beynin olayları hızlıca anlamasını, değerlendirmesini ve varsayımlarda bulunarak enerji tasarrufu yapmasını sağlayan zihinsel yapılardır.
  • Temel işlevleri, yaşantıları “bloklar halinde” alıp duygusal, düşünsel ve davranışsal tepkiler üretmektir.
  • Bilgisayar programcılığındaki “class” kavramına benzetilebilir: Girdiler (yaşantılar) bu yapıya gelir ve önceden programlanmış çıktılar (tepkiler) üretilir.

Şemaların Hayatımızdaki Önemi

  • Çocuklukta oluşan şemalar, zamanla katılaşarak kişiliğin çekirdeğini oluşturur.
  • Günlük yaşamda çoğu zaman otomatik çalışırlar.
  • İşlevsel şemalar hayatı kolaylaştırırken, uyum bozucu şemalar kişiyi tekrarlayan olumsuz döngülere sokar.

Örneğin, “terkedilme şeması” olan bir kişi ilişkilerinde sürekli kaygı yaşayabilir; bu kaygı davranışlarına yansıdıkça partnerinde uzaklaşma tetiklenir ve şema bir kez daha doğrulanmış olur.

Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalar

Şema Terapi kuramına göre 18 farklı Erken Dönem Uyum Bozucu Şema tanımlanmıştır. En sık görülenlerden bazıları şunlardır:

  • Kusurluluk / Utanç
  • Başarısızlık
  • Aşırı Eleştiricilik / Yüksek Standartlar
  • Olumsuzluk / Karamsarlık
  • Bağımlılık / Yetersizlik
  • Terkedilme / İstikrarsızlık
  • Cezalandırıcılık / Acımasızlık

Bu şemalar, bireyin duygularını, ilişkilerini ve yaşam seçimlerini derinden etkileyebilir.

Şema Modları ve Baş Etme Yolları

Şemalar yalnızca düşünce kalıpları değil, aynı zamanda mod adı verilen duygu-düşünce-davranış bütünleri halinde yaşanır. Örneğin, “incinmiş çocuk modu” bir şemayı tetiklediğinde birey aşırı hassasiyet, öfke veya içe kapanma yaşayabilir.

Baş etme yolları genellikle üç ana başlıkta toplanır:

  1. Teslim – Şemaya boyun eğmek.
  2. Kaçınma – Şemayı tetikleyecek durumlardan uzak durmak.
  3. Aşırı Telafi – Şemanın tam tersini yaparak onun varlığını bastırmaya çalışmak.

Şema Terapide amaç, bu döngüleri fark etmek ve daha sağlıklı baş etme yolları geliştirmektir.

Şema Terapide Kullanılan Teknikler

Şema Terapi, hem bilişsel hem de deneyimsel yöntemleri birleştirir:

  • Bilişsel teknikler – Şemaların mantıksal sorgulanması.
  • Duygusal teknikler – Sandalye çalışmaları, imgeleme, yeniden ebeveynlik gibi yöntemlerle geçmiş deneyimlere müdahale.
  • Davranışsal teknikler – Yeni ve sağlıklı davranışların uygulanması.

Sonuç

Şema Terapi, özellikle kişilik bozuklukları, tekrarlayıcı ilişki problemleri ve kronik depresyon gibi zorlayıcı alanlarda güçlü bir terapi yöntemidir. Erken dönem deneyimlerin bugünkü yaşamla bağlantısını kurması ve hem bilişsel hem de duygusal müdahaleleri bir arada sunması, onu modern terapiler arasında özel bir yere taşımaktadır.

Randevu Al